Alarmın çalmasıyla neşeli bir güne uyandınız. Lavaboya gidecek, kahvaltı yapacak, duş alacak, dişlerinizi fırçalayacak ve işe gideceksiniz. Şimdi hep beraber beş saniye düşünelim. Sabah sabah ne ile karşılaşırsanız moraliniz birden sıfırın altına iner? Bulamadıysanız cevabı bu bilmecede: “İzin kalmaz üstünde, sıksan durmaz avucunda, hem içindedir hem dışında, bilin bakalım ne var aklımda?”
Evet, sabahleyin suların kesik olmasıyla karşılaşmamız her şeyi altüst eder, değil mi? Peki, bunun her gün olması hayatı ne hâle getirirdi?
Sıfır Günü (Day Zero) diye adlandırılan hâdise tam da bu felaketi anlatmaktadır. Bu tabir, muslukların hiç akmadığı, kişi başına düşen suyun karne ile belirli merkezlerden alındığı gün demektir. Bu olay uzak gibi görünse de 2018’de baraj ve göllerin kurumasıyla Sıfır Günü uygulamasını düşünen Cape Town yönetimi ciddi tedbirler alarak bunu erteledi.[1] Kişi başı tüketilen su miktarının günlük yaklaşık 190 litre olduğu şehirde, bir kişiye 25 litre su verilmesi planlanıyordu.
Jakarta, Londra, Pekin ve Tokyo gibi büyük şehirlerde de yakın gelecekte bu risk görülmektedir. Dünya Meteoroloji Organizasyonunun hesaplarına göre 2025 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun %66’sı su sıkıntısı çekecektir.[2] Günümüzde dünyada her gün yaklaşık bin kişi, sağlıklı ve yeterli suya ulaşamadığı için çeşitli hastalıklardan hayatını kaybetmektedir.[3]
Ne Kadar Su Harcıyoruz?
Suyu sadece içme suyu olarak kullanmayız. Doğrudan ve dolaylı tükettiğimiz sular vardır. Yediğimiz gıdaların hazırlanması için ya da giydiğimiz kıyafetlerin üretiminde kullanılan sular dolaylı tüketilenlerdendir. Mesela bir tişört üretimi için 2700 litre su harcanırken bir cep telefonunun yapımında yaklaşık 12800 litre su sarf edilmektedir.[4] Dolayısıyla müsrifçe tükettiğimiz gıdalar, kıyafetler ve kullanım eşyaları da doğrudan su israfı demektir.
Günlük doğrudan kullanımda ise; dişlerimizi düzenli fırçalamak için 6 litre, el yıkamak için 4 litre, sifon için 15 litre ve bulaşığı elde yıkıyorsak yaklaşık 100 litre su harcanmaktadır.
Korkunç Tablo
Artan nüfus, hızlı şehirleşme, iklim değişikliği ve su israfının sebep olduğu Sıfır Gün uygulamasında, olması muhtemel şeyleri sıralayacak olursak: Çeşmelerden su akmayacak ve her gün eve su taşıyacaksınız. İhtiyacınız olsa bile belirli bir miktardan fazla su temin edemeyeceksiniz. Çiçek yetiştirmek, akvaryumda balık beslemek ve bahçe sulamak gibi hayatî olmayan şeylerden vazgeçeceksiniz. İstediğiniz zaman araba ya da halı yıkayamayacak ve duş alamayacaksınız. Böbrek yetmezliği, dizanteri ve tifo gibi hastalıklar artacak, hatta su karaborsaya düşecek, su mafyaları oluşacak… Korkunç değil mi?
Dünyanın Dörtte Üçü Suyla Kaplı
Dünya yüzeyinin dörtte üçü su ile kaplı, fakat bu su içilebilir veya doğrudan kullanılabilir değildir. Yeryüzündeki suyun %97’si tuzlu, sadece %3’ü tatlı sudur. Tatlı suyun ise %2’si buzullarda donmuş durumdadır yani dünyadaki bütün suyun yaklaşık %1’i içilebilir ve kullanılabilir vaziyettedir. Tuzlu suyu arındırarak temiz içme suyu veya tuzsuz su elde etmek ise çok büyük maliyet gerektirir.
Peki, Ne Yapmalı?
Çocuklarımızı daha anaokulunda bilinçlendirmek ve onlara su kullanımı eğitimi vermek çok önemlidir. Mesela; tıraş olma ve diş fırçalama gibi su ihtiyacının olduğu durumlarda musluğu açıp kapatarak su kullanımına alışmak, banyoda gereksiz yere su harcamamak, bulaşık ve çamaşırları elde değil makinede yıkamak, sebze ve meyveleri musluğun altında değil, bir kap içinde yıkamak, içme suyu dışındaki suları biriktirip tekrar kullanmak, sıcak suyu beklerken akan suyu biriktirmek, ellerimizi sabunlarken suyu boşa akıtmamak, gereksiz yere sifonu kullanmamak, mutfakta, banyoda ve lavaboda su basıncını artırarak su akışını azaltan musluk başlıkları kullanmak gibi öğrenilmesi gereken birçok tedbir vardır.
En Önemli Mesele
Günümüzde bilim insanları en önemli meselenin, suyu varken korumak olduğunu söylemektedir. Yani su problemi yaşamadan suya sahip çıkmalıyız. Bu düşünce tam da Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) “Akmakta olan bir nehirde abdest alsanız bile israf etmeyiniz.”[5] hadisini hatırlatmaktadır.
Bu niyet, davranışlarımıza yansıdığında hem sevap kazanacak hem de suya sahip çıkmış olacağız. Haydi o zaman, varken koruyalım suyu!
Dipnotlar
[1] news.stanford.edu/2020/11/09/cape-towns-day-zero-drought-sign-things-come
[3] Dursun Yıldız, Sudan Savaşlar, İstanbul: Truva Yayınları, 2010.
[4] stacker.com/stories/2592/how-much-water-it-takes-create-30-common-items
[5] İbn Mace, Taharet, 48.