Genç Çağlayan Gönüllüleri (Yazılı)



        Rana Özçelik

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adım Rana, 19 yaşındayım. Yaklaşık altı senedir İsveç’teyim. Şu an lise son sınıftayım.

Yazı yazmaya nasıl başladınız?

Ben küçükken evde okuma saatimiz olurdu, annemi ve babamı hep kitap okurken görürdüm. Ben de onlara dâhil olurdum. O dönem anlamasam da onlarla beraber dergi ya da kitap okurdum. Yazılar çok hoşuma giderdi ve okudukça yazmaya özenirdim. Küçük yaşlardan beri yazı yazmaya ilgim vardı.

İlkokulda kendimce hikâyeler yazmaya çalışırdım. Ortaokulda farklı konularda kompozisyonlar yazmaya başladım. Babam yazdığım şeyleri okudukça, “Benim kızım yazar olacak.” derdi. Ben de bunu kendime bir hedef olarak belirledim.

Farklı konularda araştırmalar yapmayı çok seven birisiyim, bu yüzden zaman geçtikçe araştırma yazıları yazmaya başladım.

Genç Çağlayan’la tanışma serüveninizden bahseder misiniz?

2021 yılında Genç Çağlayan’la bir tanıdığım vesilesi ile tanıştım. Bir süre seminerlere devam ettikten sonra, yazarlık atölyesine katıldım. Atölyeden çok istifade ettim. Bu çalışma, kendimi yazarlık alanında geliştirmeme vesile oldu. Atölyeden sonra yazı yazıp gönderdim ve ilk yazım bu şekilde yayımlanmış oldu. Daha sonrasında da elimden geldiğince yazmaya devam ettim.

İlham kaynaklarınızdan bahsedebilir misiniz?

Yazılarımı yazarken de genelde okuduğum kitap ve dergilerden ilham alıyorum. Özellikle Çağlayan ve Genç Çağlayan dergilerindeki yazılar benim için çok büyük ilham kaynağı oluyor.

Genç Çağlayan’ı hangi üç kelimeyle tarif edersiniz?

Az kelimeyle çok şey ifade etmek ustalara has bir özelliktir. Ben isterseniz Genç Çağlayan’ı size bir yazı ile ifade edebilirim, ancak üç kelime ile ifade edecek ustalıkta değilim.

Genç Çağlayan’da ne gibi faaliyetlerde görev aldınız?

Genç Çağlayan’da bir dönem sosyal medya ile ilgili faaliyetlerinde görev aldım. Bunun dışında, Sızıntı, Yeni Ümit ve Yağmur dergilerinin arşiv çalışmasına katkıda bulundum.

Son olarak okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Şu an yaşadığımız zorlu süreci en az hasarla atlatıp anın tadına varmak için, anı yaşayabilmek için, her alandaki yazılar arasında seyahat etmelerini tavsiye ederim.

(6 Şubat 2023)



            Bilal Uygur

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Bilal Uygur, 22 yaşındayım ve şu anda Berlin’de Eğitim Bilimleri bölümünde okuyorum. Günlerimin çoğu üniversite hayatının meşguliyeti ile geçiyor. Fırsat buldukça da kitaplar, oyunlar, diziler ve animelerle… Ha, bir de futbol sevdası var. 😊

Yazı yazmaya nasıl başladınız?

Normalde yazı yazmaya aşırı merakı olan birisi değildim. Hatta kitap okumak bile çok zor gelirdi. Ancak kitap okuma alışkanlığı kazanmamla beraber hayatımdaki birçok şeye dair bakış açım değişmeye başladı. Babamın dergilerde yazıyor olmasının da etkisiyle yazı yazmaya da ilgi duymaya başladım. Babamın teşvik ve desteğiyle yazı yazmaya başlamış oldum.

Genç Çağlayan’la tanışma serüveninizden bahseder misiniz?

Genç Çağlayan’ı babam aracılığıyla tanımış oldum. Kendisi Genç Çağlayan ekibinin kurulduğundan haberdar olmuş. Bana katılmak isteyip istemediğimi sormuştu. Bu şekilde neredeyse hiç tecrübem olmadan dergi heyetine katılmış oldum.

İlham kaynaklarınızı öğrenebilir miyiz?

En büyük ilham kaynaklarım kitaplar desem yanlış olmaz sanırım. Okumuş olduğum ve çok etkilendiğim veya hayran olduğum konuları araştırmak her zaman zevkli gelir. Tabiî ki kitapların yazarları da aynı derecede ilgi çekici gelir. Bunların yanında oynadığım oyunlar, seyrettiğim anime ve filmler, hayatta edindiğim tecrübeler şeklinde sıralayabilirim. Yani ilham aldığım öyle çok özel bir şey var diyemem.

Sizce hangi üç kelime, Genç Çağlayan‘ı tarif eder?

Heyecanlı, Enerjik, Olgun.

Genç Çağlayan’da ne gibi faaliyetlerde görev aldınız?

Bir süreliğine sosyal medya ekibinde, paylaşımlarda yardımcı oldum. Şu anda sadece yazı yazarak destek olmaya çalışıyorum.

(4 Şubat 2023)


Tuğba Özkan

Sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Tuğba, Almanya’da yaşıyorum. Öğretmenlik bölümü mezunuyum. Küçük yaşlardan itibaren okuma ve yazmaya ilgim var. Belki bu yüzden öğretmen olmayı tercih ettim. Hâlâ bu ilgim devam ediyor, çok şükür.

Yazı yazmaya nasıl başladınız?

Yazı yazmaya birçok kişi gibi ben de öğretmenlerimin cesaretlendirmesi ile başladım. Okuldaki yarışmalara katılır, özel günlerde yazı yazacak ekibin arasında yer alırdım. Günlük tutmayı, şiir yazmayı çok severdim. Epey yazı yazmıştım. Tabiî şimdilerde o yazılara baktığımda çocukça ve komik buluyorum, ama aynı zamanda çok da kıymetliler benim için. Bir de çok kitap okumamın da yazma hevesimde etkili olduğunu düşünüyorum. Kitaplarda bazı satırlar çok kıymetlidir benim için. Hemen altını çizerim. Önceden bunun için tuttuğum bir defterim bile vardı. Bazen bu istek, bu sevgi biterse diye çok korkuyorum. Çünkü okumak ve yazmak benim için temel ihtiyaçlardan birisi. Beni bana, hakikate, hayal dünyama ve özgürlüğe yaklaştıran bir şey…

İlham kaynaklarınızı öğrenebilir miyiz?

Biraz önce bahsettiğim defterdeki satırlar olurdu bazen beni yazmak için harekete geçiren şey. Bazen de hayatta gördüğüm olaylar, acılar ve hasret… Aslında insan hangi duyguyu yaşıyorsa kalem ona doğru yöneliyor sanki. En azından benim için öyle oluyor diye düşünüyorum. Bir de sakin ve hüzünlü fon müzikleri var. 😊 Bu müziklerle bazen öyle bir hissiyata kapılıyorum ki gözlerimden süzülenler, kalemimden dökülenlere eşlik ediyor.

Sizce hangi üç kelime, Genç Çağlayan‘ı tarif eder?

Uhuvvet, gönüllülük ve heyecan. Burada bulunduğum sürece bu duyguları çok hissettim, şahit oldum. Yazılar birlikte okunuyor, birlikte değerlendiriliyor, programlar yapılıyor, kardeşçe yapılan destekler yazı yazmak isteyenleri de bu konuda heyecana getiriyor. Yalnız başına kalmıyorsun. Ayrıca bunların hepsi gönüllü olarak yapılıyor. Manevî ihtiyaçlarını da bu ortamdaki uhuvvetle giderebiliyorsun. Rabbimiz, Genç Çağlayan’ın büyümesi için yollar açıyor. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Büyüklerimden “Her şeyi yaz. Yazmak terapi gibidir. İnsana iyi gelir, kendini rahatlamış hissettirir.” sözlerini çok duydum. Belki daha önceki yıllarda yazmanın bu yönünü çok düşünmüyordum. Daha çok edebî olarak bakıyordum olaylara, ancak zamanla bu hakikati hissetmeye başladım. Psikolojik olarak zorlandığım, hatırlamak istemediğim şeyleri yazmakta çok zorlanıyorum mesela. Hani insan bazen sözlü olarak da anlatamaz ya duygularını, ben de öyle hissediyorum ve kaçıyorum. Bu bana psikoloji ve yazma arasındaki bağı gösteriyor. Bu yüzden büyüklerimden ilham alarak benim diyeceğim şudur ki: “Her şeyi yazın gençler.” 😊 “Ben edebî bir eser veremem ki!” diye düşünmeyin. Varsın edebi bir eser ortaya çıkmasın, ama meşgul olduğunuz iş size iyi gelsin. Eminim herkesin tecrübe ettiği birtakım imtihanlar ve çözüm yolları vardır. Bunları anlamanın ve anlatmanın en iyi yolu bu belki de. İçinde kalmasın. Yaz, dök içini; baktın çok mu özel, paylaşmazsın, fakat sonunda rahatlamış olursun. Acizane tavsiyem bu olabilir. Bir de bir büyüğüm bana şunu demişti: “Bu süreci yaşayanlar birinci ağızdan yazmazsa, çocuklarımız ileride başkalarının yazdığı, gerçek olmayan şeyleri okuyabilir.” Bu beni çok etkilemişti. Kalemlerimiz hakikati yazsın, bu dönemde lütfedilen güzellikleri yazsın. Yazsın ki bizim yaşadıklarımızı, başkaları çarpıtarak anlatmasın.

Allah nasip ederse benim de böyle bir düşüncem var. Kızım belki şimdi çok küçük ve büyüdüğünde bu yaşadıklarını hatırlamayacak. Bu yüzden ben de onun için bir defter tutmaya çalışıyorum.

Biraz uzattım sanırım, ama insan yazısı bir yerde yayınlanınca daha da şevke geliyor. Belki arkadaşlar çalışmalarını Genç Çağlayan’a gönderir ve heyet uygun görürse yazıları yayımlanır. Böylece devamını getirebilir. Bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

(4 Şubat 2023)



         Serhat İlhan

Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Serhat. 25 yaşındayım ve 1,5 yıl önce geldiğim Fransa’da yaşıyorum. Burada dil yeterliliğimi aldım ve tekrar okumak için üniversitelere başvuru yaptım. Şu an cevap beklemekteyim.

Yazı yazmaya nasıl başladınız?

Yazarlık olarak nitelendiremesem de yazı çalışmalarına lise yıllarımda başladım. Okulumuzun geniş kütüphanesindeki kitapları okuduktan sonra içimde bazı fırtınaların estiğini fark ettim ve bu fırtınayı dindirmenin yolunu yazmakta buldum. Yaklaşım 40 sayfalık bir bilim kurgu hikâyesi yazmaya çalıştım. Arkadaşlarımın olumlu tepkileri beni çok motive etti. Ardından şiirler yazmaya çalıştım. Yakın dönemde bir bebeğin ağzından, “Bebek Koğuş Ağasından Mektup Var 1 ve 2” başlıklı yazıları kaleme aldım.

İlham kaynaklarınızı öğrenebilir miyiz?

İlham kaynağım, insanlara faydalı olma düşüncesi… “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.” buyuran Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) bu sözünü rehber edinmek istedim. Sözün uçtuğu, yazının kaldığı bu dönemde, yazmanın en doğru metot olduğuna inandım ve yazmaya başladım. Kendime şunları söyledim: Sen zaferden değil, seferden sorumlusun. İşte bu seferde bulunmak, bu yolda devam etmek, benim en büyük ümidim.

Sizce hangi üç kelime, Genç Çağlayan’ı tarif eder?

Genç Çağlayan’ı; ilim, marifetullah ve muhabbet kelimeleri ile tarif edebilirim.

Okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Okurlarımızın yazıları okumakla kalmayıp bu yazıları çevrelerine yaymalarını, akan bu çağlayan ile başka gönülleri de coşturmalarını ve en sonunda kendi coşkunluklarını da dergiye yansıtmalarını tavsiye ediyorum.

(14 Şubat 2023)



            Hacer Çalı

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Hacer Çalı. 35 yaşında, evli ve bir çocuk annesiyim. Tarih öğretmeniyim. Yaklaşık yedi yıldır yurt dışında yaşıyoruz. Ev hanımıyım.

Yazı yazmaya nasıl başladınız?

Yazı yazmak benim için bir ihtiyaç. Duygularımı yazarak ifade ediyorum ve rahatlıyorum. İlkokul birinci sınıftan beri kitapları çok sevdim. Babam benim için rol modeldi. Sürekli elinde Necip Fazıl Kısakürek’in Çile kitabı ve bulmaca sözlüğü olurdu. Babamın kütüphanesi benim için çok ilgi çekiciydi. Geceleri uyumayıp sabaha kadar kitap okuyup bitirirdim. Okuduğum kitapların listesini yapardım. Lise yıllarımda okudukça yazma isteği geldi. Akrostiş ve şiir yazmışlığım vardır. Üniversite yıllarımda kitap fuarları vazgeçilmezim oldu. İmzalı kitaplarımı çok severdim. Kendi kütüphanemi kurmaya başlamıştım. Kitaplarımı kıyıp kimseye vermek istemezdim. Yurt dışına çıkınca kütüphanemden maalesef ayrılmak zorunda kaldım ve çok üzüldüm. Gurbet ve hasret, beni daha çok yazmaya teşvik etti. Türkiye’de yaşanan olaylar karşısında üzüntümü yazarak ifade ettim. Birkaç kısa yazımı Instagram hesabımda paylaştım. Daha sonra bir vesileyle Romanya Çağlayan heyetiyle irtibat kurdum. Yazarlık Atölyesi ile Genç Çağlayan’ın bir faaliyetine katılmış oldum. Çok mutluyum. Yazar değilim. Yazı yazmaya çalışan bir insanım. Birkaç yıldır maalesef eskisi kadar düzenli kitap okumuyorum. Okumadığım için de ilham gelmesi biraz zor oluyor. Keşke her ay yazı yazabilsem. İnşallah bir gün nasip olur.

İlham kaynaklarınızı öğrenebilir miyiz?

İlham kaynaklarım ilk önce babam, sonra okuduğum kitaplar ve yaşanan olaylar ve Rabbimizin sanat eseri olan tabiat.

Sizce hangi üç kelime, Genç Çağlayan’ı tarif eder?

Genç Çağlayan benim için şu üç kelime: ümit, aksiyon ve ihlas.

Okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Okur olarak ilk mesajım kendime: Vefalı olup emeğe saygı duyup Genç Çağlayan’ın her sayfasını her ay düzenli okumak, sosyal medya hesaplarından dergimizi takip etmek, beğenmek ve yorum yapmak. Dergimiz çok uzun yıllar devam etsin, faaliyetleri katlanarak artsın inşallah. Umarım birçok cesur, çalışkan ve enerji dolu yeni sima aramıza katılır. Dergimizi çok seviyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum.

(27 Şubat 2023)