Kuzey Avrupa’da, bilhassa eğitim alanında adını duyurmuş bir ülke vardır. “Finlandiya” denildiğini duyar gibiyim. Tam da bahsettiğim ülkedir kendisi. Belki de söz konusu Finlandiya olduğu zaman ilk akla gelendir eğitim.
Bu kadar tanınmasına sebep olacak nasıl bir eğitim sistemi vardır? Gerçekten adını duyuracak kadar iyi midir bu sistem?
Bu sorulara cevap bulabilmek için küçük bir seyahate çıkalım mı? Finlandiya’nın eğitim sisteminin derinlerine ineceğimiz bir yolculuğa…
Çocuklar yedi yaşından itibaren resmî eğitim hayatlarına başlarlar. Okul öncesi eğitim, kreş ve anaokulunu da kapsar.
Yedi yaşında, birinci sınıfla beraber temel eğitim olarak adlandırılan eğitim başlar ve dokuzuncu sınıfa kadar sürer. Bu temel eğitim, ilkokul ve ortaokul olmak üzere ikiye ayrılır. 1–6 arası ilkokul, 7–9 arası ortaokul olarak bilinir.[1]
Anaokulunda oyunlar ve etkinliklerle öğrenilir. Aynı şekilde ilkokulda da bu öğrenme tekniği devam eder. İlkokulda genellikle öğrenci, altı yılını aynı öğretmenle beraber geçirir, böylelikle öğretmen öğrenciyi daha iyi tanır ve ona en uygun eğitimi vermeyi hedefler. Sınıfın düzenini sağlamak ve zorlanan çocuklara yardım etmek için temel eğitimde, özellikle de ilkokulda yardımcı öğretmenler bulunur.[2]
Güzel olan diğer bir husus, çocukların özelliklerine ve mizaçlarına göre eğitim verilmesidir. Farklı eğitim tekniğiyle öğrenen veya bazı konularda zorluklar yaşayan çocuklar için özel sınıflar ve öğretmenler bulunur. Ders programı ve nasıl eğitim alacağı öğrenciye göre ayarlanabilir.
Okula gidiş geliş saatleri hafta içinde farklılık gösterebilir. İlkokulda derslerin sayısı az ve süresi kısadır, ortaokulda ise ders sayısı biraz daha artar.
Fin eğitim sistemi öğretmen odaklı değildir; oyun oynama, tecrübe etme ve proje yapma ön plana çıkar. Finlandiya’da el işi ve ev ekonomisi dersi de mevcuttur. Bunun sebebi çocukları her anlamda hayata hazırlamaktır. Bu şekilde çocuklar kendi işlerini görebilir hâle gelirler. El işi dersi; sert ve yumuşak materyallerin kullanıldığı dersler olmak üzere iki kısma ayrılır. Sert materyaller kursunda çocuklar marangozluk yeteneklerini geliştirirler. Mesela ilkokulda tahtayı oyarak kaşık veya nihale yapabilirler. Ortaokulda dolap veya daha da büyük eşyalar yapabilirler. Yumuşak materyaller kursunda, ilk başta temel adımlar öğrenilse de büyüdükçe dikiş makinesinin kullanımı ve örgü örme gibi yeteneklerin geliştirilmesi hedeflenir. Kendileri için elbise, tişört ve pantolon gibi kıyafetler dikebilir hâle gelirler.
Beden eğitimi derslerinde yüzme, buz pateni, kayak veya yön becerilerini geliştirmeye yardımcı faaliyetler yer alır. Spor sahaları, yüzme havuzları ve ormanlar fazla olduğu için beden eğitimi derslerinde oralara gidilebilir. Ayrıca çoğu okulun spor sahası da mevcuttur. Yön bulma becerilerini geliştirmek için verilen eğitim sırasında okulun yakınındaki bir ormana gidilir ve öğrenciler, haritada gösterilen bayrakları bulmaya çalışır. Böylelikle haritayı nasıl okuyacağını ve kullanacağını öğrenmiş olurlar.
Sizi şaşırtabilecek bir diğer bilgiyse ilkokulda, teneffüslerde dışarı çıkmanın zorunlu olması. Hava sıcaklığının -20’lerde olmasının bir önemi yok! Eğer geçerli bir mazeret bulunmuyorsa dışarı çıkmak gereklidir. Bu şekilde öğrencilerin temiz hava alması, dışarıda oynamaları ve zinde kalmaları hedeflenir. Aynı zamanda anaokulunda da çocuklar neredeyse her gün dışarı çıkartılır, oynamaları ve temiz hava almaları sağlanır.
Eğitim tamamen ücretsiz olup okullarda öğle yemekleri de ücretsiz bir şekilde verilir. Okul için neredeyse masraf yapmaya gerek kalmaz. Kalem, defter ve kitaplar okuldan tahsis edilir. Hatta okulunuz evinize uzak ise ulaşım ücretiniz dahi karşılanır.
Dil becerisi önemli olduğu için dördüncü sınıfta seçmeli olarak Fransızca, İspanyolca, İsveççe ve Almanca gibi diller seçilebilir. İsveççe, ikinci ana dil olduğu için altıncı sınıfta zorunlu ders olarak başlar.[3] Ders saatleri okuldan okula değişiklik gösterebilir. Mesela bir ortaokulda ders saati 90 dakika iken diğerinde 45 dakika olabilir. İlkokulda öğrencilerin sınıfları olsa da ortaokulda öğretmenlerin veya derslerin ayrı sınıfları olur ve öğrenciler o dersin sınıfına gider. Biyoloji, coğrafya, fizik ve kimya gibi derslerin ortaokulda öğrenilmeye başlandığını da ilave etmeyi unutmayalım.
Finlandiya’da derslerin işlenme sistemi biraz farklılık gösterir. Mesela bir dönem fizik alırsanız, diğer dönem kimya görürsünüz. Bir dönem biyoloji alırsanız, diğer dönem coğrafya alırsınız. Böylelikle öğrenciler bir anda çok fazla ders almamış olurlar. Onlara çok fazla yüklenmeden, konuyu sevdirerek öğretmeye çalışılır. Ödevler de çok zorlayıcı olmaz.
Bir diğer ilginç bilgi de öğretmenlere sadece ismiyle seslenmenizin garipsenmemesidir ve birçok öğrenci de böyle yapar. “Öğretmenim” diyen de vardır, “Arja” diyen de.
Teknolojinin ağırlığı da eğitimde hissedilir. İlkokulda dahi çocuklar bazı zamanlarda dizüstü veya tablet ile ödevlerini yaparlar. Ortaokula geçildiğinde dersler daha yoğun şekilde bilgisayarla ilerler. Çoğu okulda her öğrencinin şahsına ait bir bilgisayarı olur ve gerektiğinde evine de götürebilir.
Okullarda hedeflenen şey öğrencileri evlerinde gibi hissettirmektir. Bu yüzden ilkokullarda ve çoğu ortaokulda çorap ile veya öğrencilerin rahat bulduğu terlik gibi şeyler ile gezilir. Aynı şekilde okullarda rahat koltuklar, dinlenme ve oyun alanları mevcuttur. Okulların bahçeleri de genellikle tellerle veya duvarlarla çevrili olmaz, çünkü çocuğun orayı evi gibi görmesi ve severek gelmesi arzu edilir.
Çocukları hata yapmaktan korkmayacak bir şekilde, özgür ve açık düşünceli olarak yetiştirmeyi hedeflerler.
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin dikkat çektiği gibi, ilimden önce aşk gelir.[4] Onların öncelikleri de okulu, dersleri ve öğrenmeyi sevdirmektir. Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) de Sünnet’ine uygun bir tarzda, şefkatle, sevgiyle ve hoşgörüyle eğitim verilir. Aslında Kâinatın Efendisi gibi yaşasak, O’nun Sünnet-i Seniyyesini hayatımıza geçirsek kim bilir daha ne kadar gelişecek, ne kadar iyileşeceğiz.
[1] “Fin Eğitim Sistem”, www.infofinland.fi/tr/education/the-finnish-education-system#heading-a5cbbae0-dd08-4540-a248-a6920cdae6dc
[2] duunitori.fi/ammattiopas/opetusala/koulunkaynninohjaaja
[3] www.iltalehti.fi/uutiset/a/2016080822036514
[4] M. Fethullah Gülen, “Ruhumuzun Heykelini İkame Ederken”, Yeni Ümit, Ocak-Mart 1994, Cilt 3, Sayı 23.