Bak, İnsanlığın İftihar Tablosu, hakikat ışınları yayıyor, etrafına aydınlık saçıyor.
Onun nuranî rehberliğinden uzak kalarak kâinata bakarsan, varlıkları büyük bir cenaze evinde yas tutuyormuş gibi görürsün.
Her şey birbirine yabancı, hatta düşman; cansızlar dehşet verici cenazeler ve canlılar sona erişlerin ve ayrılıkların tokatlarıyla ağlayan yetimler gibi görünür.
Şimdi bak, onun güneş gibi yaydığı nur ile o matem tutulan yer, şevk ve cezbeyle zikirlerin yapıldığı bir mekâna dönüştü.
O yabancı ve düşman varlıklar, dost ve kardeş gibi oldular.
O sesi soluğu çıkmayan cansız varlıklar, yardımsever birer memur, emir dinleyen birer hizmetkâr hâline geldiler.
O ağlayan ve şikâyet eden kimsesiz yetimler, Rabbimizin her türlü kusurdan ve noksandan uzak olduğunu dile getirmeye ve yaptıkları vazifenin sonunda şükretmeye başladılar.