Genel Kültür Temmuz 2024 Zeynep Sena Sayın

Sedir Ağacı

Dallarını semaya kaldıran ve köklerini zemine salan heybetli sedir ağacı, tarihte kayıt altına alınan ilk ağaçlardan biridir.[1] Hükümdarlara güç bahşettiği düşünüldüğünden uğruna seferler düzenlenmiş, dilden dile dolaşan efsanelere konu ve kendini temaşa eden dostlarına tefekkür menzili olmuştur.[2]

Sedir ağacı, dolgun gövdeli, kalın dallı, ihtişamlı ve her dem yeşil kalan bir ağaçtır. Türkiye’de yetişen türünün ismi Cedrus libani yani “Lübnan Sediri”dir. Bu ağaç Lübnan’ın millî sembolü olmasına rağmen bugün en yaygın yetişme alanı, ülkemizdeki Toros Dağları’dır. Bu yüzden 1000 ila 2000 metre rakımları arasındaki kesimleri kaplayan bu ağaç, “Toros Sediri” olarak da adlandırılır.[3] Toros sedirine, reçinesinden elde edilen katran sebebiyle halk arasında “katran ağacı” da denilmektedir.

Çamgiller ailesinden gelen ağacın cins adı Cedrus, Arapça kökenli olup “güç ve kuvvet” anlamına gelen “kedrum” veya “kedre” ile kozalaklı ağaç anlamına gelen “kedros” kelimelerinden gelmektedir.[4] Dona ve kuraklığa dayanıklı, uzun ömürlü ve heybetli olmasından ötürü bu ağaç için Anadolu’da “Dağların kadısı, katrandır.” tabiri kullanılır.

Tarihte Sedir Ağacı

Sedir ormanları, kokusu ve rengi itibarıyla güzel olmasının yanı sıra yoğun ve dokusu, sağlamlığı ve böcek istilasına karşı direnci sebebiyle Eskiçağ’da birçok devlet tarafından ele geçirilmeye çalışılmış ve tahrip edilmiştir.

Sedir ormanları için yaşanan mücadeleler, M.Ö. 3000 yılına kadar uzanmaktadır. Söz konusu tarihten itibaren, yüzyıllar boyunca, bu değerli keresteleri elde etmek için, Asurlular, Babilliler ve Persler Lübnan dağlarına ya da Kenan-Fenike kıyı şehirlerine sık sık seferler düzenlemişlerdir.[5]

M.Ö. 1200’lü yıllarda, günümüz Lübnan, İsrail, Suriye, Ürdün, Gazze ve Türkiye’nin güney kıyılarını içine alan Levant bölgesinde kurulan Fenikeliler devleti için sedir ağacı son derece değerli bir ticaret ürünü olmuştur. Gemilerin yapımında birçok ağacın yanı sıra sedir ağacını da kullanan Fenikeliler,[6] Akdeniz’i neredeyse boydan boya dolaşan ve dünyanın ilk deniz ticareti yapan milleti olmuşlardır.[7] Herodot, “Fenikeliler olmadı mı, geriye deniz kuvveti diye bir şey kalmıyordu.” diyerek Fenikelilerin denizcilikteki üstünlüklerini dile getirmiştir.[8]

Antik dünyada sedir ormanları gibi yerel zenginliklere sahip olmaları, Fenikelilerin kısa sürede ticarî faaliyetlerini başlatmalarının önünü açmıştır.[9] Komşuları Asurlular, İsrailliler, Mısırlılar, Babilliler ve Persler sedir kerestelerini satın almaya, vergi olarak talep etmeye ya da zor kullanarak elde etmeye çalışmışlardır.

Hazreti Süleyman’ın (aleyhisselâm), Kudüs’teki mabedi inşa etmek için sedir ağacını Lübnan’dan getirttiği, sedir ağacı kerestesi ve ahşap ustaları göndermesi karşılığında Tyre[10] (Sur) kralı Hiram’a gümüş, bol miktarda zeytinyağı ve tahıl teklif ettiği rivayet edilmektedir.[11]

Sedir, Osmanlı İmparatorluğu zamanında da sıkça kullanılmıştır. Büyük miktarda sedir tomruğunun kullanıldığı projelerden biri “Hicaz Demiryolu” inşaatı olmuştur.[12]

Kullanım Alanları

Sedir ağacı, dayanıklılığı ve estetik görünümü sayesinde birçok alanda kullanılmaktadır:

  1. İnşaat ve Mobilya: Sedir ağacının dayanıklı yapısı, onu yapı malzemesi olarak ideal kılar. Tarih boyunca mabetler, saraylar ve evlerin yapımında kullanılmıştır. Ayrıca, hoş kokusu ve kolay işlenmesi sebebiyle kaliteli mobilya üretiminde tercih edilmektedir.[13]
  2. Gemi Yapımı: Fenikeliler döneminde sedir ağacı, suya dayanıklı olması sebebiyle gemi yapımında yaygın olarak kullanılmıştır. Hususî özellikleri, sedir ağacını antik dönemin en değerli gemi yapım malzemelerinden biri hâline getirmiştir​​.[14]
  3. Kozmetik ve Sağlık: Sedir ağacı; yağı, hoş kokusu ve antibakteriyel özellikleri sebebiyle parfüm ve kozmetik ürünlerinde kullanılır. Ayrıca bazı geleneksel tıp uygulamalarında sedir ağacı yağı, mikropları öldürücü ve iltihaplanmayı önleyici özellikleri sebebiyle tercih edilir.
  4. Etnobotanik Kullanımlar: Kuzey Amerika’nın yerli halkları, sedir ağacının bütün parçalarını kullanarak ev eşyaları, giysiler ve ipler imal etmişler ve tıbbî tedavilerde bu ağaçtan faydalanmışlardır. Mesela, sedir ağacının kabuğu ve yapraklarını, soğuk algınlığı, mide ağrıları ve cilt hastalıkları gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanmışlardır​.[15]

Ekolojik Önemi

Sedir ağaçları, bulundukları ekosistemler için büyük önem taşırlar. Kök sistemleri sayesinde toprağı stabilize eder ve erozyonu önlerler. Birçok canlı türü için habitat sağlarlar. Bu ağaçlar, karbon depolayarak atmosferdeki karbon dioksit seviyelerinin düşürülmesine yardımcı olurlar ve böylelikle iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynarlar​.[16] Ancak, aşırı kesim ve iklim değişikliği sebebiyle sedir ağaçları tehdit altındadır.

Üstad Bediüzzaman ve Sedir Ağacı

Üstad Bediüzzaman Said Nursî, Barla’da bulunduğu sıralarda bazen Çam Dağı’na çıkar, yüksek bir konumda bulunan bu ormanlık mevkide bir müddet yalnız kalırdı. Barla’da kaldığı evin önündeki çınar ağacının tepesindeki kulübeciği gibi, Çam Dağı’nın en yüksek tepesinde bulunan çam ve katran ağaçlarının üzerinde de “Dershane-i Nûriye” mânâsında birer menzili vardı. Bu ağaçların tepelerinde Cenab-ı Hakk’ın eserlerini tefekkür eder ve Risale-i Nur’la meşgul olurdu. Üstad, kendisine yarenlik eden bu ağaçlara ihtimam gösterir ve haklarında “Ben bu menzilleri, Yıldız Sarayına değişmem.” derdi.[17]

Birçok devlet tarafından kıymet atfedilen ve uğruna mücadeleler verilen katran ağacı, tefekkür anlarında Üstad’a yârenlik etmiştir. Sabit ağaçlara rızık olarak yağmur, karbondioksit ve mineralleri ihsan eden Rabbimiz, Çam Dağı’ndaki o ulu Katran’a bu rızıkların yanı sıra bir kâmil insanı bir sırdaş olarak göndermiştir. O da her gece muhterem misafiri gibi, ellere benzeyen dallarıyla Rabbine teveccüh etmiş, kendine mahsus kulluğunu yerine getirmiştir.

Arif gönüller; bu ağaçların heybetli suretlerini ve hayret verici vaziyetlerini temaşa ederken[18] Rabbimizin bu muhteşem sanat eserlerinin kendilerine eşlik etmelerini de hayırla yad ederler. İnsanlık tarihinin başından beri pek çok medeniyete şahitlik eden ve sayıları azalan bu ağaçları korumak ve sanat harikası tabiata sahip çıkmak, insanların aslî vazifelerinden biridir.

Dipnotlar

[1] “Çivi yazısını bulan Sümerlerin tabletlerinde ve en eski yazılı edebi eser olan Gılgamış Destanı’nda sedir ağacından bahsedilmektedir. Gılgamış Destanı’nda sedir ağacının yetiştiği yere, tanrıların yaşadığı yer anlamına gelen “Yaşayanlar Ülkesi” olarak gönderme yapılmaktadır.” Dilek, Yeşim, T.C. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Tarih Bilim Dalı, Doktora Tezi, Eski Mezopotamya Dini Ritüelleri ve Kullanılan Objeler, Konya, 2019.

efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/441201/yokAcikBilim_10263240.pdf?sequence=-1

[2] A.g.e., s. 79.

[3] Aylin Güney, “Intra-annual stem growth dynamics of Lebanon Cedar along climatic gradients”, Trees-Structure and Function, 2017.

[4] Tuğrul Mataracı, “Katran ağacı”, Bağbahçe Dergisi, Sayı 16, Mart-Nisan 2008.

[5] Ched Myers, “The Cedar has fallen!”, The Prophetic Word vs. Imperial Clear-Cutting, Published in Earth and Word: Classic Sermons on Saving the Planet, (Ed. by David Rhoads), Continuum, 2007, s. 211–223.

[6] S. McGrail, Boats of the World From Stone Age to Medieval Times, New York: Oxford University Press, 2004, s. 133.

efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.acarindex.com/pdfler/acarindex-c5b9fb3df067f1644287d1cae933af3e.pdf (kaynağı aldığım makale)

[7] Güneş Girgin, “Fenikeliler’de Akdeniz Ticareti”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Arkeoloji Ana Bilim Dalı Su Altı Arkeolojisi Bilim Dalı, (Yüksek Lisans Tezi), Konya, 2006.

efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/http://acikerisimarsiv.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/478/gunes_girgin_tez.pdf.pdf?sequence=1&isAllowed=y

[8] Herodotos, Tarih, (Çev. Müntekim Ökmen), İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2006.

[9] Girgin, a.g.e.

[10] Tyre, Fenike şehirlerinden biridir.

[11] Reha Ermumcu, “Fenikeliler I – Sedir Ağacı”, www.gzt.com/mecra/fenikeliler-i–sedir-agaci-3423780; Ömer Faruk Harman, “Süleyman”, islamansiklopedisi.org.tr/suleyman

[12] Y. Yeşilkaya, “Tarihsel ve Kültürel Yönü ile Sedir”, Ü. Eler, (Ed.), Sedir içinde (s. 21– 31), Ankara: Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, 1992.

[13] “From Cradles to Coffins: Western Red Cedar, A Tree of Life”, sites.evergreen.edu/plantchemeco/from-cradles-to-coffins-western-red-cedar-a-tree-of-life/

[14] “Lebanese Cedar—The Prized Tree of Ancient Woodworking”, www.biblicalarchaeology.org/daily/biblical-artifacts/artifacts-and-the-bible/lebanese-cedar-the-prized-tree-of-ancient-woodworking/

[15] “’Everything We Do, It’s Cedar’: First Nation and Ecologically-Based Forester Land Management Philosophies in Coastal British Columbia”, bioone.org/journals/Journal-of-Ethnobiology/volume-38/issue-3/0278-0771-38.2.314/Everything-We-Do-Its-Cedar–First-Nation-and-Ecologically/10.2993/0278-0771-38.2.314.full

[16] “Cedar, www.britannica.com/plant/cedar

[17] Bediüzzaman Said Nursî, Tarihçe-i Hayat, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 159.

[18] Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, İstanbul: Şahdamar Yayınları, 2010, s. 235.