2025 İnanç Mayıs 2025 Tahir Süphan

Bir Hasret

Yazar: Tahir Süphan                         

Hep merak eder dururdum. Niçin devamlı geçmişte yaşamış kişilerin hayat hikâyelerinden dem vurulur? Hep asırlarca önce yaşamış isimlerden örnekler verilir. Günümüz insanından hiç örnekler yok mu? Hep tarihten mi hikâyeler, güzel sözler duyacağız?

Mevlâna gibi, İmam-ı Rabbânî gibi, Abdülkadir-i Geylânî gibi, Ahmet Yesevî gibi, Yunus gibi isimleri zamanımızda da görüp dinleyemeyecek miyiz?  Bir hasretti içimizde. Kürsülerden hep tarihi örneklerden dem vurulurdu. Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi der hâle gelmiştik. Yok mu içimizde, “Haddesenî kalbî an Rabbî”[i] diyerek kitap ve sünnetten dertlerimize deva olacak, hakikatleri söyleyecek biri?[ii]

Ne zaman ki Fethullah Gülen Hocaefendi’yi tanıdık gördük; onun sözlerine ve hayat tarzına şahit olunca anladık ki, günümüzde de Mevlanalar, Geylaniler, İmam-ı Rabbaniler, Ahmet Yeseviler, Yunuslar olurmuş. Buna şahit olduk.

Tarihin her döneminde, büyük insanların şedit düşmanları olmuştur. Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve ondan evvel gelen peygamberân-ı izâm efendilerimiz (aleyhimü’s-salâtü ve’s-selâm), hulefa-yı râşidin efendilerimiz, büyük mezhep imamları, nice yüce zatlar (radıyallâhu anhüm ecmaîn), düşmanları tarafından ya hapsedilmiş ya öldürülmüş ya hicrete maruz bırakılmış ya da bir şakî gibi takip edilmiş.

Üstadımız ve Hocaefendi’nin bize bıraktığı eserler bizim için birer definedir. Bu definelerden kâmil manada istifade etmek, bizleri insan-ı kâmil mertebesine çıkarır inşallah.

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), mümini beş şeye benzetir:

İlk olarak, altın gibidir der; değerinden hiçbir zaman, hiçbir şey kaybetmez. Sonra arı gibidir der; devamlı insanlar için çalışır, binlerce çiçekten en leziz balı üretir, en mükemmel orijinal mucizeli bir ambalajla bize takdim eder. Ardından attar gibidir der. İnsanlar ondan hep güzel şeyler hisseder, güzel kokular duyarlar. Ekin gibidir der dördüncü olarak. Rüzgârlara, fırtınalara maruz kalır, yerlere kadar eğilir ama kırılmaz, yine doğrulur. Ve son olarak hurma gibidir der; tatlıdır, etlidir, besleyicidir, birçok minerali içinde barındırır.[iii]

Bütün bu özellikler günümüz hizmet erlerinde gözlemlenen ve onları Sahabe efendilerimize yakınlaştıran vasıflar. Bundan dolayıdır ki, “gökteki yıldızlar” mesabesindeki o mübarek zatları takip eden Hizmet gönüllüleri çok kısa bir sürede dünyanın dört bir bucağına ulaşmışlar. Onları bütün dünyaya sevdiren, tercih ettiren bu özellikleridir.

Duamız, dileğimiz odur ki bu Hizmet erleri bu sadakatlerini, bu heyecanlarını, bu enerjilerini bu ihlaslarını hiç kaybetmeden bu mukaddes emaneti tarihin şeref levhalarına taşısınlar.


[i] Tasavvufî bir ifadedir; “Kalbim, Rabbimden bana haber verdi.”, “Kalbim Rabbimden bana anlattı.” manalarına gelir.

[ii] Zamanın ruhunu okuyan, kalbiyle hakikatlere açılmış, Rabbinden gelen bir feyizle konuşan, hem Kur’an ve Sünnet’ten beslenen hem de gönülleri titreten bir insan yok mu aramızda?

[iii] Yazıdaki “mümini beş şeye benzetme” ifadesi, farklı sahih hadislerde yer alan benzetmelerin bir araya getirilmiş özlü bir yorumudur. Her biri, Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem), mümini tarif ettiği teşbihlerden alınmış olup; müminin hem sağlam karakterini hem de çevresine fayda sağlayan yönünü ortaya koyan hikmetli tasvirlerdir.