İnanç Mayıs 2023 Zeynep Sena Sayın

İyi ve Kötü Çekmecesi

Kâinata baktığımızda bir sistem ve ahenk görürüz. Kâinatı bir nizam ve intizama göre var eden Cenab-ı Hak, insanın mahiyetine de düzen duygusu ve nizam ruhu koymuştur. İnsanoğlu yaratılışındaki bu nizamı gündelik hayatında da yakalama gayreti içerisindedir. Evrad u ezkârdan spora, kitap okumadan uykuya kadar günlük faaliyetlerini tanzim eder, elbise dolabının düzenine, çalışma masasının temizliğine özen gösterir. Hatta bu hedefe ulaşabilmek için eğitimler alır, seminerlere katılır ve kitaplar okur. Peki aynı nizamı zihnimizde nasıl oluşturuyoruz, oluşturabiliyor muyuz?

Etrafımızdaki dünya karmaşık ve günden güne değişiyor. Zihnimiz bütün bunları organize etmek için ayrı çekmeceler oluşturuyor, kişiyi veya durumu algılıyor, onu zaten bildiğimiz benzer kişi veya durumla karşılaştırıyor ve uygun çekmeceye yerleştiriyor. Böylece düşüncelerimizi basitleştiriyor. Her seferinde tamamen yeniden değerlendirme yapmak zorunda kalsaydık ve kendimizi zaten bilinenlere yönlendirmeseydik, çok yorucu olurdu. Oluşturduğumuz çekmeceler yardımı ile düşünmek, zihnin sürekli değişen dünyayı anlamasına yardımcı oluyor ve bilgi işleme yükünü en aza indirgiyor.[1]

İyi ve Kötü Çekmecesi

Zihnimizde oluşturduğumuz binlerce çekmece arasından kulpunu en çok aşındırdığımız iki çekmece, iyi ve kötü çekmecesidir. İyi ve kötü, insanları ve durumları tasnif etmekte “otomatik pilotta” kullandığımız, yanlış ve aceleci yargılara vardığımız, yeniden inşa edilmeyi bekleyen iki çekmecedir.

Rabbimiz isimlerinin sonsuz cilvelerini sergilemek için bu âlemde zıtları iç içe yaratır. Çirkin güzel, sıcak soğuk, büyük küçük gibi… İyi ve kötü de böyledir. Mevlânâ’ya göre, iyi ve kötü, insanda varlık bulan ve insanın her ikisi arasında tercihte bulunduğu, biri mükemmellik olarak diğeri eksiklik olarak tanımlanan iki kavramdır.[2] Bu iki kavramın insanda aynı anda birlikte olması insan için bir çelişkidir ve insan bilinçli bir şekilde davranmadığı sürece iyi ve kötü çekmecesini yanlış dolduracaktır. Bu ayrım yapılırken ön yargılara sebebiyet vermemek için temkinli davranmalıdır. Unutulmamalıdır ki iyi mefhumun zıddı kötüdür. Kötü alışkanlığı olan bir insan iyi olabileceği gibi, dinî emirleri yerine getiren bir insan da kötü olabilir. Müslüman kimliğine bürünmüş insanlar, mazlumlara her türlü cefayı reva görürken, “gayrimüslim” olarak adlandırdığımız insanlar, yüz binlerce mağduru, muhaciri bağırlarına bastılar. Zalimlere karşı da kat’î bir tavır aldılar. “Hayır! Sizin dediğinize inanmıyorum ben! Doğru söylemiyorsunuz, doğru yapmıyorsunuz; zulmediyorsunuz, birilerini gadre uğratıyorsunuz!” dediler.[3] Bu açıdan iyi ve kötü zihin çekmecelerimizi evrensel insanî değerleri merkeze alarak inşa etmeliyiz. Bu, hataya düşmemizi engelleyecek ve bizi doğruya yönlendirecektir.

Dipnotlar

[1] “Schärfemolekül bremst Wachstum von Brustkrebszellen”, http://news.rub.de/presseinformationen/wissenschaft/2016-12-20-medizin-schaerfemolekuel-bremst-wachstum-von-brustkrebszellen

[2] İsmail Hanoğlu, “İnsan Tabiatı Bağlamında Kimlik ve Kişilik Kavramlarının İrdelenmesi”, Kelam Araştırmaları, 12:2 (2014), s. 171–180.

[3] M. Fethullah Gülen, “Hizmet, Tiranlar ve Dünya”, Bamteli, 14 Şubat 2021, http://www.herkul.org/bamteli/hizmet-tiranlar-ve-dunya/