Hatırlamaya yardımcı strateji kullanımına “mnemonik”, bu teknikleri kullanan ve olağanüstü bir hafızaya sahip kişilere de “mnemonist” denir. Bu vasıtayla pek anlamı olmayan bilgiler, anlamlı hâle getirilerek kolay hatırlanır. Mnemonistlik doğuştan insana bahşedilen bir özelliktir. Doğuştan yetenekliler kadar olmasa da bazı teknikler yardımıyla hafızayı geliştirmek de mümkündür.
1920’de bir mnemonist üzerinde yapılan çalışmada, bahsi geçen kişi, iki temel mnemonik metodunu kullanmaktaydı. Kendisine sunulan harf veya rakam serilerini ya bizzat zihninde görüyor veya bunları anlamlı görüntülere çeviriyordu. Mesela 20 rakamdan oluşan bir seriyi, 40 saniyede hafızasına kaydedebiliyordu. Bunları hatırlaması istendiğinde hiç zorlanmıyordu. Duyduğu kelimeleri somut görüntülere dönüştüren denek, yeşil kelimesini duyduğunda zihninde bir saksı beliriyor, kırmızı dendiğinde kırmızı gömlekli bir adamın kendisine geldiğini hayal ediyordu. Bu imajları zihninde; çocukluğunda en çok gezip dolaştığı, dimağında canlandırdığı cadde boyunca, belirlediği yerlere yerleştiriyordu. Hatırlama sırasında, bu hayalî caddede bir gezinti yapması yeterli oluyordu. Şiir gibi eserleri de zihnî imajlar kullanarak rahatlıkla ezberleyebiliyor, 15 yıl sonra bile hatasız şekilde hatırlayabiliyordu.
Dünyada şimdiye kadar tespit edilen mnemonist sayısı çok azdır. Canı sıkılınca telefon rehberini ezberleyiveren mnemonistler mevcuttur. Mnemonist olmadığı hâlde olağanüstü bir zekâ ve hafızaya sahip olan Bediüzzaman Hazretlerinin 90 kitabı ezberlediğini, İmam Şafi gibi bazı alimlerin kitap okurken sayfayı tarayıcı gibi hafızasına aktardığını biliyoruz.
Sizce de mnemonistlerde, Kudreti Sonsuzun Hafız isminin farklı bir cilvesi görülmüyor mu?