Yollar uzaklara açılan bir misal âlemi
Varmakla olmak arasındaki zorlu ve çetin köprü
Kimi zaman da sakin limana açılan bir perde
Yollar; var olmanın özlemi
Yenilenmenin muştusu,
En çok da gitmelerin simgesi
Kâh uzakların hasreti,
Kâh vuslatın sevinci!
Kokar yollar; arada vuslat, çokça umut ve gülümseme,
Bazen gözyaşı, bazen hayal
Kimi zaman en çok özlem kokarlar
Heybedeki soluklar,
Yüreğinde umut olanın yollarına döşenirmiş çiçekler
Hüzne yağmurlar eşlik edermiş
Sen umutla gülümseyince, kış bahara dönermiş
Gitmek çekiyor bu aralar içim,
Uzakların musikisi yankılanıyor yüreğimde,
Bilinmeyenin gurbeti var bu aralar
Varmak istiyorum yenilenme şehrine
Bir doğumun sancısında sanki hayallerim
Ben bu ızdırapta…
Keşke bu kadar cazip olmasaydı varmalar,
Ya da bu kadar zor!
Sevdama vefasızlıktan değil veda istemem,
Bu şehir hayallerimin başkenti,
Benimki sadece tazelenme hasreti!
Bir valiz tıkırtısında umutlarım
Bilinmez bir vedanın özleminde,
Umutsuzluğun ve boş vermişliğin başkentindeyim,
Varmak ve kalmak arasındaki ince çizgide
İçimde dindiremediğim ve dillendiremediğim bir hasret,
Kavuşmak mı, vuslat beklemek mi, bilmiyorum.
Düşüncelerim kararsızlık girdabına mahkûm şu aralar
Tek bir istek yüreğimde; yenilenmek…
Gitmek ve yenilenmek
Hayallerimin başkentinden umudun ülkesine yelken açmak
Varmak istiyorum güzellikler vadisine
Düşüncelere bu kadar kaptırmışken kendimi,
Bir anının sıcaklığı sarıyor ruhumu;
Yüreğim çocukluğumda atıyor
Mandalina kokulu sobanın yanı başında
Sıkışmış kalmışım bu garip çelişkide
Akıp giden zamanda anlıyorum
Benmişim bana hasret
Benmişim en büyük ket!
Artık adım atma, vuslatın güzelliğine erme vakti!
Anladım ki insan en çok kendini, yüreğini dinlemeliymiş
Umut yaşadığımız dünyada değil, yüreğimizin ortasındaymış.
Sen sana varamayınca bütün gitmeler ziyanmış.
Vedanın hasreti mi?
Dünyadan kopup öze dönme özlemiymiş.