Edebiyat Temmuz 2023 Zehranur Yiğit

Arayış

Ben bir çiçeğim, tohum vermeye hazır. Küçük bir çiçek, meyve vermeye adanmış. Diğer dallardaki çiçeklerin meyveleri olgunlaşmışken onun daha yolu uzunmuş. Küçük meyvesi için üzülüp endişelenmiş. Hemen harekete geçmiş, çareler aramaya koyulmuş. Diğer dallara bakınmaya başlamış. Meyveler ne hoş görünmüşler gözüne, ne kadar güzel renklere bürünmüşler. Hepsi de ne güzel yumuşamışlar, ne güzel kokularını etrafa yaymaya başlamışlar. Sonra gözü meyvelerinin altında ezilmiş, küçülmüş olan çiçeklere takılmış. O çiçeklerin de kendisi gibi yaprakları azalmış.

Karar verip sesini ulaştırabildiği kadar çiçeğe duyurmuş ve onlarla teker teker konuşmuş. Maksadı, meyvesine kesin çözüm bulmakmış. Ona şunları söylemişler: “Daha fazla güneş alman gerek.” “Bol suya ihtiyacın var.” “Sen de böylesin, bunu kabullen.” Bunca sözden sonra, çiçeğin kafası karışmış.

Ben bîçare zayıf çiçek, bu konuşmaların ardından birkaç gün kendi dalıma çekildim. Bu süre zarfında vardığım sonuç şu oldu: Meyvemi güzel yetiştirme dileğimin tek bir dermanı yokmuş. Bu arayışım ne kadar daha sürer, onu bilemem, belki birkaç hafta sonra meyvem olgunlaşacak, dermanımı bulabileceğim. Belki de son yaprağım toprağa karışana dek arayışta kalacağım.

Ey garip çiçek, sen bu dünyaya niye geldin, neyi ararsın, bilir misin? Belli ki hakiki mahbubunu arayan bir divanesin, sonu deryadır görmez misin? Durmaz çağlarsın, aşkındandır yastasın; teslim ol ki durulasın, sonunda mayan muhabbetle karılsın.

Ey narin çiçek, kışı atlattığın ağaç dalındaki küçük deliğinden çıkmaktan korkma. Dışarısı bahardır. Aç gönül gözünü, etrafına bak ve düşün. O güneş ışığıyla daha da parla, rengine bürün. Meyvene sahip çıkmaya bak. Onu sev, ona muhabbeti öğret. Yendiği zaman geçici bir hazza vesile olması için değil, insanın ruhuna hizmet için yanmasını (olgunlaşmasını) sağla.

Ey divane çiçek, bu yanışın sonu yok, bunu bil ve benimse. Meyveni yetiştirmen varlığının hikmetidir, bunu da iyi belle. Hak vermiş bir görev, onu kalbine işle. Zor olduğunu bile bile, seve seve…

Ey yapraklarının dahi mecali kalmamış zayıf çiçek! Bilmem diner mi bu susuzluğun. Elbet vardır bir sebebi, bu yanış yakarışlarının.

Ey fâni çiçek, bak o aşkın ummanına, arın. Durul o rüyada. Sen tevekkül et ve sabret, et ki varasın sonsuz selam yurduna.