Rus edebiyatının altın çağı olan 19. yüzyılda, yazarlar Rus insanın hayat tarzını anlatmış, sosyal sorunları bu şekilde ele almaya çalışmışlardır. 1859’da İvan Gonçarov tarafından kaleme alınan Oblomov romanı, dönemin Rusya’sını eleştirmiştir. Aristokratlarının hayat tarzı, çok iyi bir şekilde yansıtılmıştır.
Kitapta, tembelliği ile meşhur olan, hareket etmekte dahi güçlük çeken, hayatının büyük bir bölümünü yatağında geçiren İlya İlyiç’in hayatı anlatılmaktadır. Zengin bir ailenin oğlu olan Oblomov, hayatını babasından kalan servetle idame ettirmekte, evinden, hatta odasından bile hiç çıkmadan yaşamaktadır. Her türlü işini uşağına yaptırır. Oblomov’un her zaman yanında olan uşağı, hizmetini yaptığı Oblomov’dan kurtulmak ister; ondan hoşlanmaz, ama yine de itiraz etmeden hizmetini yapmaya devam eder. Uşağın bu durumunu sık sık tasvir eden yazar, aynı zamanda dönemin toplumunun tutumuna da genel bir bakış açısı sunmuştur.
Yazar, Oblomov’a göre çok farklı alışkanlıklara ve fıtrata sahip olan Alman arkadaşı Andrey Stolz’dan da bahsederek, dönemin Rus toplumu ile Batı toplumu arasındaki kültürel farkları ortaya koymuştur. Disiplinli, işini en iyi şekilde yapmaya çalışan, her zaman kendini geliştirmek için çalışan Stolz, arkadaşı Oblomov’u sık sık ziyaret eder ve onu içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için çalışır, ama başarılı olamaz.
Arkadaşı onun için; “Zekaca kimseden aşağı değildi. Tertemiz bir ruhu vardı. Asil heyecanları olan bir insandı, ama hiçbir şey yapmadı”[1] diyerek aslında Oblomov’un kendisini geliştirebilecek potansiyeli olduğunu, ancak bunu hiçbir zaman kullanmadığını vurgulamıştır. Oblomov gayesiz bir hayat sürmüş, zamanla tembelliği kendisini tüketmiştir.
Kitaptan iktibaslar:
“İnsanın en büyük düşmanı kendisidir.” (Oblomov) (Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem), “İnsanın en azılı düşmanı, ona (sürekli kötülüğü emreden) nefsidir.”[2] hadis-i şerifini hatırlayalım).
“Oblomov, bir uçurumun kenarında durduğunu hissetti, ancak onun geri adım atmaya gücü yetmiyordu.”
“Bir insan, ancak mutlaka gerekli olduğunda planlarını değiştirebilmelidir. İyi bir sebep olmadan planlarını değiştirmek zayıflığın bir işaretidir.”
“Atalet, büyük bir hatadır.”
“Zaman dünyadaki en değerli şeydir ve aynı zamanda en kolay israf edilen şeydir.”
“Hayat, onu küçük işlerde harcamak için çok kısadır.”
Dipnotlar
[1] Ivan Gonçarov, Oblomov, İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 2006, s. 363.
[2] Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, I, 143.