Ağustos 2024 Berra Artut İnanç

Sen, Ben ve Hizmet Şuuru 

Her birimiz farklı şehirlerde doğduk, büyüdük. Farklı insanlarla kesişen yollarımızda, farklı kararlar alarak geldik bugüne. Tam da bu yüzden farklı şuuraltı müktesebatlara sahibiz.

Bu dünyada farklı metotlar aracılığı ile yeni bilgiler ve beceriler öğreniriz. Taklit etme ile başlayan yolculuğumuz, yerini deneme-yanılmaya bırakır ve daha sonra araştırma ve sorgulama devreye girer. 20’li yaşlarda kendi tercihlerini yapabilen fertlere dönüşürüz. Bu yolda çevremiz, bugünkü kişiliğimizi doğrudan etkileyen bir faktördür. Birçok unsurdan etkilenen şuuraltı müktesebatımızı, Hizmet ile birleştirmeye niyet ettiğimiz ve gayret gösterdiğimiz anda, bizler de Hizmet ehli olma yolundaki ilk adımlarımızı atmış oluruz.

2016 yılı öncesi bu şuuru korumak ve geliştirmek adına elimizde daha fazla imkân bulunuyordu. Doğduğumuz andan itibaren ilk başta anne babamız olmak üzere, eve gelen misafirlerden, öğretmenlerimiz, abla ve abilerimizden Hizmet’i görebilme fırsatı yakaladık.  Şimdi dünyanın birçok yerindeyiz. Farklı şehirler ve dillerde yine de biz olabilmeliyiz! Şimdiye kadar çok büyük fedakârlıklar ile yapılan hizmetleri korumak ve devam ettirmek ise bizim vazifemiz.

Aile içi sağlıklı iletişim öncelikli bir konu. Tatlı dil, samimiyet ve süreklilik gerektiren bu yolda, birçok şey öğreneceğiz. Yeni nesil ile iletişim hâlinde olmak, bizlere tıpkı yeni bir dil öğrenir gibi, yeni bir bakış açısı, yeni bir kişilik ve yeni düşünce tarzları kazandıracak. Dua ise bu yoldaki en büyük dayanağımız. Namazlarımızdan sonra kardeşlerimiz, arkadaşlarımız, talebelerimiz ve ihtiyacı olan herkes için seccadelere gözyaşları dökmek yakışıyor bize.

Hizmet’in içinde yetişmiş ve bu davaya gönül vermiş insanlardan merak ettiğimiz konular hakkında bilgi alabilir, onlarla çay eşliğinde sohbet edebilir ve edindiğimiz bilgileri kendi süzgecimizden geçirip şimdiki nesle nasıl aktaracağımızı düşünebiliriz. İnsanı, hayatı ve kâinatı yakından tanımalı, galaksilere yelken açarcasına özgür düşünebilmeliyiz.

Durmadan koşmalıyız ki şimdiye kadar açan güller kurumasın!

Sen çalış; tutmazsa âlem sıkılsın!
Yardıma koşmayan kalem sıkılsın!


Kanatlan üveykim hele kanatlan;

Sana yol vermeyen yollar sıkılsın!

Akıncımız akıp gitti dönmedi,

Kendilerini salanlar sıkılsın![1]

Dipnotlar 

[1] M. Fethullah Gülen, Kırık Mızrap, İstanbul: Nil Yayınları, 2006, s. 185.