2024 Bilim Ekim 2024 Numan Erciyes

Kritik Raks

Koloniler halinde yaşayan bal araılarının varlıkları sürekli iletişim halinde olmalarına bağlıdır. Bu iletişimi ‘arı dansı’ diye adlandırılan bir takım hareketlerle yaparlar. Yiyecek kaynağının bulunması, kaynağın kovana uzaklığı, doğrultusu, miktarı gibi önemli her türlü bilgi bu dansta saklıdır. 

Einstein’a atfedilen söze göre: ‘Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanoğlunun sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz’. Mesela, arılar Avrupa’daki ekinlerin %80’inden fazlasının tozlaşmasını sağlar. Arıların hayatları ise haberleşmelerine yani arı dansına bağlanmıştır.  

Avusturyalı hayvan davranış bilimcisi (etolog) Karl Frisch’in 1973’te Fizyoloji alanında Nobel ödülüne layık görülen çalışması arıların hareketleri üzerineydi. “Dans Eden Arılar” adlı kitabında; arılarda koku duyusu, görsel algı, yön bulma ve güneş takibi gibi birçok konuyu ele almıştır. 

Esas olarak iki çeşit arı dansı vardır.  

Çember Dansı:

Tarlacı Arılar yuvadan 15 metre kadar uzaklıktaki besin kaynakları için sadece çember dansını kullanır. Daha uzaktaki çiçekler için iki hareket de gereklidir. Hareketin temposu, daha uzaktaki besin kaynakları için yavaşlar, yakındakiler içinse hızlanır. 

Arılar kovandan ortalama 75 metre uzakta bulunan bir kaynak keşfedince saat yönünde ve aksi yönde hızlı hareketlerle çemberler çizerek diğer arılara çok yakında bir kaynak olduğunu işaret eder. Bu hareketle çiçeklerin uzaklığı bildirilmekte fakat yön ve konum net değildir. Tarif edilen yere daha kolay ulaşabilmek için koku alma duyuları da harekete geçer. Çember dansı yapan arının üzerine sinmiş olan çiçek kokusunu takip eden diğer arılar, kaynağı daha çabuk bulur.  

Çizim: Feyza Küçük

Sallantı Dansı:

Kovan içinde yapılan, yön ve uzaklık hakkında bilgi veren bu dans biraz karmaşıktır: Tarlacı arı, önce vücudunun arka kısmını sağa sola sallayarak düz bir çizgi üzerinde hızla hareket eder. Daha sonra sağa ya da sola keskin bir dönüş yapıp, vücudunu sallamayı bırakarak yarım çember şeklinde bir eğriyi takip ederek hareketin başladığı noktaya döner. Başlangıç noktasına ulaştığında aynı düz çizgiyi takip ederek sallantı dansını tekrarlar. Bu sefer ilkinin tersine dönerek diğer yarım çemberi de çizerek ve başlangıç noktasına döner. 

Eğer arı, yukarı doğru hareket ederse; kaynağa gitmek için güneşe doğru yani güneşin konumuna doğru hareket etmek gerektir. Böylelikle hareketin ne yönde ne kadar saptığına göre gidilecek doğrultu da belirlenmiş olur. 

Mesela, sallantı dansının yapıldığı çizgi sağa doğru 30 derece eğikse, kovandan çıkılıp güneş karşıya alındıktan sonra, saat yönünde 30 derece dönüp dosdoğru uçmak gerekir. Uzaklık bilgisi ise, hareketin doğrusal kısmının ne kadar sürdüğüne bağlıdır. Ortalama olarak 1 saniyelik sallantı, 1 km uzaklıktaki bir kaynağı gösterir. 

Neticede ‘İnsanlar konuşarak hayvanlar koklaşarak anlaşır.’ atasözü bazı hayvanlar için geçerli olsa da anlaşma ve haberleşme için hayvanların birçok metot kullandıkları bilinmektedir. Rabbimiz hayatlarını sürdürebilmeleri için canlılara farklı iletişim özellikleri lütfetmiştir. Koyunlar meleyerek, geyikler ayaklarını hızla yere vurarak, yunuslar ses sinyalleri çıkararak, leylekler gagasını tıkırdatarak, tavşanlar arka ayaklarını sertçe yere vurarak, kunduzlar kuyruklarını suya çarparak çıkardığı seslerle haberleşir.

Hayatın devamlılığı için kritik rol verilen arılara da sevki ilahi olarak yaptırılan ‘kritik raks’ adını verdiğimiz hareketler; yaşamaları ve çoğalmaları için sebep olarak yaratılmıştır.

Dipnotlar

https://bees.caes.uga.edu/bees-beekeeping-pollination/other-topics/on-einstein–bees–and-survival-of-the-human-race

https://food.ec.europa.eu/animals/live-animal-movements/honey-bees_en