M. Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Kırık Testi” serisinin 19. kitabı olan Işık Karanlığı Boğarken, günümüz insanının karşı karşıya kaldığı toplumsal ve manevi sorunlara dair etkileyici bir kılavuz vasfını taşımaktadır. Süreyya Yayınları’ndan Kasım 2022’de yayımlanan bu eser, hem Müslüman âleminin hem de küresel insanlık krizlerinin çözümününü amaçlayan kapsamlı değerlendirmeler sunmaktadır.
İslam dünyasının bugününe tutulan bu aynasında, bir dönemin görkemli medeniyetini, bu medeniyetin köklerinden nasıl uzaklaştığını ve yeniden toparlanmak için atılması gereken adımları bulacaksınız. Kitabın başında, İslam coğrafyasının ve genel olarak insanlığın içine düştüğü krizler karşısında sağlam bir çözüm üretemeyişini vurguluyor. “İslam dünyası yüzleşmek zorunda olduğu yığınla problemle boğuşuyor” diyerek başlayan bu bölüm, özellikle ahlaki yozlaşma, ailevi çöküşler ve sosyal anlamdaki çatışmalar gibi sıkıntılara odaklanıyor. Hocaefendi, Işık Karanlığı Boğarken’i, ‘denizin derinliklerinden inci çıkarma’ çabasına benzeterek, Kur’an ve Sünnet’in öncülüğünde insanlığın manevi ihtiyaçlarına yanıt aramaktadır. Çalışmada yer alan 42 makalenin her biri, çağdaş sorunlara pratik çözümler sunmakla birlikte Müslüman bireyin yaşantısına yön verme niteliğinde.
Kitap, temel olarak “dini ölçüler, ahlaki değerler, toplumsal barış ve insan yetiştirme” gibi ana temalar etrafında şekilleniyor. Örneğin, “Dinin Müstakim Yorumu Adına Ölçüler” adlı bölümde Hocamız, Asr-ı Saadet’e ait değerlerin günümüze nasıl uyarlanması gerektiğine değinir. Farklı mezhep, meşrep ve görüşlerin çatışmaya yol açmadan, bir arada yaşama kültürünü geliştirebilmesi için “Diplomasi” alt başlığında toplumsal uzlaşının önemini işaret ediyor. Özellikle “Fayda Vermeyen İlim” başlığında, teorik bilginin pratikte uygulanmadıkça bir değer taşımayacağını ifade etmiştir. Bu yaklaşımıyla kitap, yalnızca dini bir metin değil, aynı zamanda günlük yaşamda danışmanlık edebilecek bir uygulama kılavuzu olarak öne çıkmaktadır.
Değerli Büyüğümüz’ün İslam’ın genel ölçülerini bireylerin günlük yaşamlarına nasıl entegre etmeleri gerektiğine dair düşüncelerini bu eserinde açıkça görebiliyoruz. Kitabın akıcı anlatımı, sade ama dikkat cezbedici diliyle okuyucuyu içine çekiyor. Işık Karanlığı Boğarken, okuyucuların manevi olgunlaşmalarına katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal hayatta da güçlü bir ahlaki duruş sergilemelerine olanak tanıyarak karanlık ve aydınlık arasındaki bu ince çizgide, bireylerin bam teline değerek, kendi özleriyle yüzleşmelerine kapı aralıyor.
“Işık Karanlığı Boğarken,” yüreği yaralı, zihni karışık, ruhu yorgun olanlar için bir nefes alma vesilesi, karanlıkla boğuşanlara ışık olma gayesini taşıyor. Bu rehber kaynak, bir başucu eseri olarak, zaman zaman dönüp yeniden okunacak, her seferinde yeni bir bakış açısı ve yoğun bir ferahlık sunacak içeriğe sahip. Eseri okuyarak, sadece bilgiyle değil, aynı zamanda ruhen ve kalben de beslenmiş olacaksınız. Muhterem Hocaefendi, çağın meydan okumalarına karşı paylaştığı bu perspektiflerle, okuyucularını düşünmeye, sorgulamaya ve başka dünyaların aydınlanmasına yönlendirmeye davet ediyor. Işık Karanlığı Boğarken, ‘Ateş önce düştüğü yeri değil, önce beni yakar’ diyenler için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir kaynaktır.