Ekim 2021 Elif Eren Genel Kültür

Şeker Pembesi Bir Göl

Harikulade yeryüzü şekilleri ile sıra dışı canlıların buluşma noktası Avustralya’nın Recherche Takım Adaları’nda bir gezintiye çıksak, Orta Adası’nda masallar diyarından gelmiş gibi görünen şeker pembesi bir gölle karşılaşırız. Çarpıcı rengiyle meşhur olan bu tuz gölünün adı, Hillier Gölü’dür ve yaklaşık 600 metre uzunluğunda, 250 metre genişliğindedir.
Okyanusun masmavi sularından dar bir kumul şeridiyle ayrılan pembe göl, okaliptüs ile Hint defnesi ağaçlarından oluşan yemyeşil bir orman içinde yer alır ve tuz kümeciklerinden oluşan dar bir bölgeyle çevrilidir. Hillier Gölü 1802 yılında, gezgin ve haritacı Matthew Flinders tarafından keşfedilmiştir.
Pembe gölün yıllarca merak konusu olan rengi kalıcıdır ve suyu farklı bir kaba alındığında da değişim göstermez. Yani dünyadaki diğer pembe göllerin aksine, bardak içindeyken bile suyunun rengi belirgin şekilde pembedir. Gölün yanındayken rengi daha açık tonda görünse de yukarıdan bakıldığında çok canlıdır. Havadan yapılan bir seyirde, gözler önüne rengârenk bir tuval gibi serilen manzarada, okyanusun mavisi, gölün pembesi ve ormanın yeşili harikulade bir renk armonisi oluşturur. Bu büyüleyici görüntü bizlere, mahlûkatını türlü türlü renklerle renklendiren Mülevvin Rabbimizi hatırlatır.
Gölün eşsiz pembeliğinin sebebi, bilim insanlarının yıllardır ilgisini çekmekte ve araştırmalarına konu olmaktadır. Sebebi henüz net olarak anlaşılamasa da gölde yaşayan Dunaliella salina mikro yosunundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Dunaliella, havuçta da olan karotenoid pigmentini yüksek miktarda üretebildiği için, hayat sürdüğü göllerin çilekli süt rengine bürünmesine sebep olur.

Dunaliella salina’yı Yakından Tanıyalım

Hillier Gölü aşırı tuzlu olduğundan, su yosunları için yaşaması kolay bir ortam değildir. Birçok canlı hücre, %15’i aşan tuz konsantrasyonlarını tolere edemez. Böyle ortamlarda, ancak özel ozmotik basınç düzenleme mekanizmalarıyla donatılmış olan organizmalar hayatta kalabilir.

İşte fotosentetik Dunaliella salina da bu vasıflarda yaratılmış bir mikro yosundur ve çok geniş aralıktaki (%5–%35) NaCl konsantrasyonlarında canlılığını sürdürebilir. Öncelikle organizmanın bir hücre duvarının olmaması, yumuşak hücre zarının iç tuz konsantrasyonunu korumak için genişleyip daralmasına imkân sağlar. Bunun yanında Dunaliella, dışarıdaki tuz basıncını dengelemek için yüksek hacimde gliserol üretebilir. Bu yüzden de Hillier Gölü’nde yaşayabilen nadir canlılardandır. Onun dışında sadece kırmızı algler ve kırmızı tuz seven bakteriler hayat sürebilir.

Aynı zamanda Dunaliella salina, yüksek tuzluluk oranlarında, hücre içinde önemli miktarda β-karoten biriktirebilen bir canlıdır. Bu mikro yosun üzerinde yapılan çalışmalarda, organizmanın farklı tuz konsantrasyonlarında kültürleri elde edilmiştir. Yüksek tuzluluk oranlarında, yüksek hücre miktarlarına ulaşılmış ve hücrelerin çok daha fazla β-karoten biriktirdikleri gözlenmiştir.

Bu yosun ile birlikte Hillier Gölü’nün pembe rengi için, tuz kabuklarındaki tuz sever bakterilerin varlığı da başka bir açıklama olabilir. Ayrıca, sudaki tuz ve sodyum bikarbonat arasındaki reaksiyonların da rengin sebebi olabileceği üzerinde durulmaktadır.

Avustralya’da Bir Pembe Göl Daha

Rabbimizin harikulade eserlerine sahne olan Avustralya kıtası, başka pembe gölleri de ihtiva etmektedir. Bunlardan biri olan Esperance Gölü, Goldfields Esperance bölgesinde yer alan bir tuz gölüdür. Bu ilgi çekici göl, belirgin bir şekilde pembe olsa da her zaman pembe değildir. Bu yüzden son yıllarda bazen ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmaktadır.

Her bir eserini muhteşem bir estetikle nakışlayan Sâni-i Hakîm, bu gölün pembeleşme dinamiklerini de sonsuz ilim ve kudretiyle yaratmıştır. Pembe ton için tuz konsantrasyonu hayatî önem taşırken dış değişiklikler ve hava şartları da dikkate alınması gereken faktörlerdir. Suyun rengi, Dunaliella salina mikro yosunu, gölün dibindeki tuz kabuğunda büyüyen pembe tuz sever bakteri Halobacterium cutirubrum ve yoğun karides nüfusu dengelerinin sonucunda değişir.

Bir Pembe Göl de Kazakistan’da
Kazakistan’ın Akmola Eyaleti’ne bağlı Ereymentau bölgesinde de deniz seviyesinden 253 metre yükseklikte, 3,5 km uzunluk ve 3,1 km genişliğinde, sığ bir pembe göl bulunur. Turistlerin ilgisini çeken Kobeytuz Gölü’nün, kıyı sahili kumlu ve düzdür. Gölün birkaç yılda bir pembeye dönüşmesinin sebebi henüz tam olarak açıklanamasa da yine Dunaliella salina yosununun sebep olduğuna inanılmaktadır. Özellikle havaların çok sıcak ve tuzluluğun yüksek olduğu yaz aylarında, yosunun biriktirdiği pigmentin rengini suya vermesiyle pembeleştiği düşünülmektedir. Bunun yanında iklim şartlarına göre kasım ile nisan ayları arasında donan gölün, yıl boyunca aldığı yağışlara göre, şekli de değişmektedir. Örneklerini incelediğimiz dünyanın çeşitli pembe gölleri, sergiledikleri renk ve şekil değişimleriyle, her an bize Rabbimizden gelen ayrı birer mektup olur, nice mânâlar okuturlar.

Kaynaklar
Bernard Dumpleton ve ark. Hillier Gölü, Avustralya, Dünya Harikalarını Keşfedin, Reader’s Digest Seçkisi, 2006, s. 215.
Yaşar Durmaz, Şevket Gökpınar, Dunaliella salina (Dunal) Teodoresco (Chlorophyceae) Büyümesi Üzerine Tuz Derişimlerinin Etkileri, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, 2006, 23/1–2, 121–124.
en.wikipedia.org/wiki/Lake_Hillier
en.wikipedia.org/wiki/Pink_Lake_(Western_Australia)
algaeresearchsupply.com/pages/dundunaliella-salina-the-algae-that-s-always-pretty-in-pink
hillierlake.com
en.wikipedia.org/wiki/Lake_Köbeituz
eurasianet.org/kazakhstan-pink-lake-threatened-by-lockdown-weary-visitors
www.kazakistan.kz/kazakistanin-yeni-turizm-merkezi-kobeytuz-golu/