Zemberekkuşu’nun Güncesi, Kafka Sahilde ve 1Q84 kitaplarıyla ünlü olan Haruki Murakami, 12 Ocak 1949 tarihinde, Japonya’nın Kyoto şehrinde dünyaya gelir. Doğumundan kısa bir süre sonra öğretmen olan ebeveynleri Kobe’ye taşınma kararı alır. Burada geçirdiği dönem Murakami’nin hayatında uzun vadeli bir etki bırakır. Kobe limanında bulunan Amerikan denizcileri, dolayısıyla Amerikan kitaplarıyla erken bir zamanda tanışma imkânı bulur. Klasik Japon edebiyatından daha çok Amerikan edebiyatına ilgi duyar. Bu ilginin tesiri daha sonra kitaplarında görülmeye başlanır.
1968 yılında, Waseda Üniversitesinin Tiyatro ve Sinema Bölümüne kayıt yaptırır. Henüz üniversitedeyken evlenen Murakami ve eşi, bir müzik kafe açma hayali kurarlar. Bunun için üç yıl boyunca ellerinden geldiğince para kazanan çift, 1974 yılında bir müzik kafe açar. Murakami bu yeri işlettikleri zamanları şu sözleriyle ifade eder: “Gençtim ve en iyi zamanımdaydım. En sevdiğim müziği gün boyu dinleyebiliyordum ve kendi küçük alanımın efendisiydim […]. Geriye baktığımda tek hatırladığım ne kadar çok çalıştığımız […]. Sahip olduğum boş zamanları okuyarak geçirdim. Müzikle birlikte kitaplar benim büyük zevkimdi. Ne kadar meşgul olursam ne kadar parasız kalırsam ya da ne kadar yorgun olursam olayım, kimse bu zevkleri benden alamaz.”[1] Her ne kadar istedikleri işle meşgul olsalar da sürekli borç içerisinde hayatlarını sürdürürler. Açtıkları mekânın yerini değiştirmek zorunda kalmalarının ardından borçları daha da artar. İşler hiç iyi gitmiyordur, fakat Nisan 1978’de, ilginç bir şekilde Murakami’nin hayatı değişir.
Ünlü yazarın yaşadığı bu değişim bir beyzbol maçı esnasında gerçekleşir. Japonya’daki Yakult Swallows ve Hiroshima Carp takımları arasında oynanan beyzbol maçında, Amerikan oyuncu Dave Hilton’ın çift vuruş yapmasının ardından, taraftarlardan bir alkış tufanı kopar. Tam o sırada Haruki Murakami’nin aklına, eline kalem alıp yazmaya başlamak gelir. Bunu, “semadan bir ilham gelmiş gibi” şeklinde ifade eder. Bu ani hisle beraber maçtan sonra eve dönerken bir tomar yazı kâğıdı ve bir dolma kalem alır ve o gece yazarlık hayatına ilk adımını atar.
Artık onun hayatında yeni bir kapı aralanmıştır.
Her gün işten geldikten sonra, geç saatlere kadar mutfak masasında yazmaya devam eder ve yaklaşık altı ay sonra ilk kitabı olan Rüzgârın Şarkısını Dinle kitabını tamamlar. Yazmış olduğu bu eseriyle “Gunzou Edebiyat Ödülünü” kazanır.[2] Elde ettiği bu başarıyla beraber hiç beklemediği bir yerden hayatını devam ettirme fırsatını bulan Murakami, müzik kafe açarak yelken açtığı hayatına yazar olarak devam eder. Hiç ummadığımız bir anda yeşeren ümitlere harika bir örnektir Haruki Murakami.
Dipnotlar
[1] “Haruki Murakami: The Moment I Became a Novelist”, lithub.com/haruki-murakami-the-moment-i-became-a-novelist/
[2] “Haruki Murakami”, whoswho.de/bio/haruki-murakami.html; “Author: Haruki Murakami”, www.harukimurakami.com/author