Genel Kültür Ocak 2023 Rana Özçelik

Telefonunuzu mu Yenileyeceksiniz?

Telefonlarınızı bozuluncaya kadar kullananlardan mısınız yoksa her iki üç senede bir değiştirenlerden mi? Bu soru 17‒19 yaş aralığındaki arkadaşlarıma sorulduğunda çoğunluğun cevabı, “En geç üç senede bir değiştiririm.” oldu. Yapılan birçok araştırmada çıkan sonuçlar da pek farklı sayılmaz. Bugün belki çoğumuz, telefon alırken pek düşünmediğimiz gibi atarken de düşünmüyoruz. Peki telefonlarımızın nasıl üretildiğini biliyor muyuz? “Eski” telefonu çöpe attığımızda ne oluyor? Geri dönüşüme gönderdiğimizde neler yaşanıyor?

Birçoğumuz, kullandığımız telefonda ciddi bir sorun olmamasına rağmen, birkaç sene içinde onu yenilemeyi tercih ediyoruz. “Eski” telefonlar en iyi ihtimalle bir başkası tarafından kullanılmaya devam ediliyor veya geri dönüşüme gidiyor. En kötü ihtimalle çöpe atılıyor. Bir araştırmaya göre, her bir telefonun üretilebilmesi için 86 kg zararlı atık ortaya çıkıyor. Maliyetin yanında bu durumu göz önünde bulundurursak, çalışır hâldeki bir telefonu bir daha kullanmamak üzere elden çıkarmak, büyük bir zarar ve israf değil midir?

Telefon, farklı malzemeler içerir. Elektronik kısımlarında bakır, altın, gümüş ve titanyum, ekran kısımlarında, indiyum, magnezyum ve kalay, aydınlatma için kullanılan ışık düzeneklerinin içinde ise nadir rastlanan elementler bulunuyor. Batarya kısmındaysa, kobalt ve lityum kullanılıyor.[1]

Bu maddeler özellikle Çin, Meksika ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti gibi ülkelerde bulunan madenlerden çıkarılıyor. Telefonlarımızda kullanılan maddelere her geçen gün daha fazla ihtiyaç duyuluyor ve buna bağlı olarak daha fazla ham madde elde edilmeye çalışılıyor. Elde edilen elementlerin miktarı arttıkça zararları da artıyor. Metallerin çıkarılma süreçlerinde birçok zararlı gaz ortaya çıkıyor ve hava kirliliğine ve suların kirlenmesine sebep oluyor. Başta bu işlerde çalışanlar olmak üzere, bölgede yaşayan insanların da sağlığını olumsuz etkiliyor.

Bu madenlerde birçok işçi yetersiz güvenlik önlemleri sebebiyle yaralanıyor veya ölüyor. Bütün bunların yanında özellikle düşük gelirli ailelerin çocukları kötü ve ağır şartlar altında çalışmak zorunda bırakılıyor. Maden işçilerinde olduğu gibi fabrika işçileri de ağır şartlar altında çalışıyor ve gerekli tedbirler alınmadığı için birçok insan, sağlık problemleri ile karşı karşıya kalıyor. Telefonlara olan talep arttıkça, işçilerin çalışma şartları ağırlaşıyor.[2]

Telefon içindeki bazı metallerin tek tek ayrılması ve eritilip geri dönüştürülmesi, yeraltından tekrar çıkarılmasından daha pahalıya mâl olabiliyor; bu sebeple bütün metallerin geri dönüşümleri mümkün olmayabiliyor. Geri dönüşüme verilmeyip çöpe atılan telefonların içindeki zararlı maddeler, çevreye ve canlılara zarar veriyor.[3] Ayrıca geri dönüştürülse bile, bu süreçte doğru teknikler kullanılmaması durumunda da insan sağlığı ve çevre için zararlı olabiliyor.[4]

Görüldüğü gibi, telefonlarımızın üretim süreçlerinde, çevreye ve insan sağlığına zarar verilmekte, başta işçi çocuklar olmak üzere birçok insanın hakkı ihlal edilmektedir. Telefonlarımızı ömrü bitinceye kadar kullanmak, sadece ihtiyaç durumunda yenilemek, ikinci el telefon kullanmak ya da yeni telefon aldıktan sonra eski telefonumuzu bir başkasına vermek; çevreye ve insan sağlığına verilen zararları ve çocuk ve işçi haklarının ihlalini nispeten azaltacaktır.

Dipnotlar

[1] “Mobilköpet sätter spår i planeten”

[2] “Mobilens verkliga pris”

[3] “Reportage: Mobilen och miljön”

[4] “Mobilens verkliga pris”