Felaketler kuşağında kaldık, gariban
Hâlimiz ayan, sineler perişan
Aşık doğruldu, maşukuna göçtü
Rabbim, el eman, gönül bahçemize hazan düştü
Kuşların terennümünü işitmez oldu nice sineler
Fıska gark, hakikat nurundan yoksun gözler
Tefrikalar ayan, mazlumun hüznü zalime bayram
Dertli sinereler hicranla titrer oldu
Boynunu büktü yaprak, kızıla çaldı renk
Yandı, lakin hazanda vâki oldu emr-i Hakk
Mahzun gönüllerin gözyaşıyla buluştu toprak
Mutenâ zemin ıslandı, âh firak!