Kim değerlidir ya da nasıl değer kazanılır? İlgi çekici olunca mı değerli olursunuz yoksa ilgi çekmeyi başarınca mı? Bu sorulara cevap vermek zor, ama size değer verenin sizi var eden olduğunu söyleyebilirim.
Ben Psychrolutes marcidus.[1] İsmimin bu kadar havalı oluşu size ünlü biri olduğumu hissettirmiştir belki. Size kendimi tanıtmak istiyorum. Tanzanya, Yeni Zelanda ve Avustralya’da bana rastlamanız mümkün.[2] Açık renkli bir görüntüye sahibim. İri bir ağzım ve bir o kadar da kocaman gözlerim var ve gözlerimi gölgede bırakacak kadar gösterişli bir burnum…[3] Aslında benim burnum insanların yaşlandıkça büyüyen burunlarına benziyor. Gençlik yıllarındaki güzellikleri solarken burunlarının büyüdüğünün onlar da farkındalar bence. Ben isimlendirildiğim türün alışılmış örneklerinden biraz daha farklıyım. Bu farklılık sizlerde merak duygusunu uyandırmış olacak ki beni araştırmaya ve yaşadığım alanları keşfetmeye başladınız. İnsan ne garip bir varlık, merak etmeyince kılı kıpırdamıyor, ama merakı ile denizlerin derinliklerine iniyor. Â sahi, size yaşadığım yeri hiç söylemedim! Benim hayat alanım sudur ve tahmin edeceğiniz gibi ben bir balık türüyüm. Alışılmışın fazlaca dışında kalmış bir balık. Siz diğer türleri görmeye alıştınız diye ben farklı görünüyorum, ama bizim âlemde aslında pek de farklı değilim.
Kapasiteme göre suyun derinliğinde diğer türlerle birlikte yaşarız. Yaşamımız gereği avlanırız. 25 cm kadar boyumuz vardır.[4] Jelimsi görüntüm sebebiyle yumuşaklık duygusu uyandırırım. Dişlerim yoktur, ama müthiş bir mide asidine sahip olduğumdan sindirim konusunda sıkıntı yaşamam. Vücuduma oranla küçük bir kuyruğum bulunmaktadır. Bu yüzden hareket etmek yerine avımın gelmesini beklerim. Sakin tavırlarım sayesinde nasibimi ürkütmeden kolayca avlanırım. Denizin derinliklerindeyken yoğun basınç altında, olduğumdan daha farklı görünürüm.[5] Vücudumdaki hava keselerinin hikmetini de böylece izah etmiş olayım.
Her kadı kızının kusuru vardır! Bizim kusurumuz da insan ağlarına kolay takılmak ne yazık ki![6] Bizi tüketemediklerinden midir, sudan çıkarınca düşen yüzümüzden midir tam bilemiyorum; bize çirkin balık diyorlar![7] Oysa kim mutlu olur ki alıştığı bildiği diyardan kopunca? Biz genelde yengeç ve ıstakozla besleniriz. Geldim gördüm ki insan da bununla besleniyor, ama onlar şanslı ki diğer türleri de yiyebiliyorlar. Ağlardan kurtulmak bizim için mümkün olmadığından tükenme aşamasına gelmiş bulunmaktayız. Oysa biz yumurtaları çatlayıncaya kadar bekleyen koca burunlu balıklarız. Sudan çıkınca içimizdeki hüzünlü hava, keselerimizden yüzümüze boşalıyor olmalı ki hüznümüzü insanlar anlayabiliyorlar.[8] Suyun derinliklerinde iken farklı bir görüntümüzün olduğuna eminim. Suyun yüzeyinde azalan basınç ile çöken ağırlığı taşımak pek zor oluyor. İnsanlar yaptıkları anketlerle bize çirkin demeyi seçti, kendisinin de bir nutfeden yaratıldığını unutarak… İnsanlar çok garip yaratıklar. Bizi çirkin ilan eden de koca ummanda bir damla ile sınırlayan da kendisi. Neyse ki benim görevim insanı anlamak değil. Derin sularda yüzer, avımı yakalar, bana düşen tesbihimi çekerim ben.
Dipnotlar
[1] seyler.eksisozluk.com/dunyanin-en-cirkin-hayvani-secilen-ilginc-balik-cinsi-blobfish
[2] tr.wikipedia.org/wiki/Psychrolutes_marcidus
[3] www.bilgiustam.com/damla-baligi/
[4] A.g.e.
[5] www.spearfishingturkey.com/forum/balik-cesitleri/dunyanin-en-cirkin-ve-ilginc-balik-turleri/
[6] A.g.e.
[7] www.bbc.com/turkce/haberler/2013/09/130912_en_cirkin_hayvan
[8] www.psikopatolojibilimi.com/2019/02/21/damla-baligi-ya-da-blobfish-hakkinda-gercekler/