Güneş dağlarına doğar da
Hülyanla batar
Sen ezgimdin, şimdi bakışlarım nalan
Bâkî kalan senden kokun ve rüzgârın
Yollarında kem gözlü mü çoktu?
Şimdi revan daldım gurbete
Toprağın kaldı ayağımda ince ince
Ve sedan kaldı kulağımda bir hece
Bir hasret, bilinmez gayrı gelecek
Nasipte varsa gelecek
Yollarında az mı kavrulduk
Ruhumuz tuzunla pişti
Yelinde savrulduk
Unutmam, unutamam tenimde sen varsın
Sineme bir yük binmiş senden uzakta
Hasret ağır gelmiş gurbet ellerde…
Dilerdim kıyında serinleyeyim
Irmağından su içeyim
Gözlerimi hududa, hududa da seni diktim
Seni göreyim
Senin yağmurun
Benim gözlerim
Özledim…
Bugün de kuru bağrım, vahana hasret
Bir zalimin oyunuyla
Sana kaldı vahşet, bana ise kasvet…
Sen sağ, ben selamet
Sinemize çöken sis dağılır elbet
Sen şerden uzak, ben ise Allah’a emanet,
Görüşelim elbet
Bir fidan olsam, bağrına sineyim
Ey canım ciğerim vatanım